İMDİ ruhanî mevhibelere gelince, ey kardeşler, sizin cahil kalmanızı
istemem.
2. Bilirsiniz ki, siz putperestken, dilsiz putlara sizi götürdükleri gibi
götürüldünüz.
3. Bunun için size bildiririm ki hiç kimse Allahın Ruhu ile söyliyerek: İsa
lânetlidir, demez; ve hiç kimse Ruhülkudüsle değilse: İsa Rabdir, diyemez.
4. Ve mevhibelerin çeşitleri var, fakat ayni Ruhtur.
5. Ve hizmetlerin çeşitleri var, ve ayni Rabdir.
6. Ve işlerin çeşitleri var, fakat hepsinde her şeyi işliyen ayni Allahtır,
7. Fakat herkese Ruhun izharı menfaat için veriliyor.
8. Çünkü kimine Ruh vasıtası ile hikmet kelâmı, ve diğerine ayni Ruha göre
ilim kelâmı,
9. başkasına ayni Ruhla iman; ve diğerine ayni Ruhla şifa mevhibeleri,
10. ve diğerine kudretli işler yapmak; ve diğerine peygamberlik; ve
diğerine ruhların temyizi; başkasına dillerin cinsleri; ve diğerine dillerin
tercümesi veriliyor;
11. fakat murat ettiği gibi, herkese ayrı ayrı tevzi ederek hep bunları bir
ve ayni Ruh işliyor.
12. Çünkü beden bir, ve azası çok olduğu gibi, bedenin bütün azası çok
oldukları halde beden birdir; Mesih de böyledir.
13. Çünkü biz, gerek Yahudi gerek Yunanlı, gerek kul, gerek hür, hepimiz
bir beden olmak üzre bir Ruhta vaftiz olunduk, ve hepimize bir Ruhtan içirildi.
14. Çünkü beden de bir uzuv değil, fakat çok azadır.
15. Eğer ayak: El olmadığım için bedenden değilim, derse, bundan dolayı
bedende yok değildir.
16. Ve eğer kulak: Göz olmadığım için bedenden değilim, derse, bundan dolayı
bedende yok değildir.
17. Eğer bütün beden göz olsaydı, işitme nerede kalırdı? Eğer hepsi işitme
olsaydı, koklama nerede kalırdı?
18. Fakat şimdi Allah azanın her birini bedende istediği gibi koydu.
19. Ve eğer hepsi bir uzuv olsaydı, beden nerede kalırdı?
20. Fakat şimdi çok aza, fakat bir beden var.
21. Ve göz ele: Sana ihtiyacım yoktur, yahut baş da ayaklara: Size
ihtiyacım yoktur, diyemez.
22. Fakat daha ziyade, bedenin daha zayıf görünen azası lüzumludur;
23. ve daha itibarsız saydığımız bedenin azasına daha ziyade itibar
veririz; ve güzel olmıyan azamızın daha ziyade güzelliği vardır;
24. fakat güzel azamızın ihtiyacı yoktur; ancak Allah eksik olana ziyade
itibar vererek bedeni imtizaç ettirdi;
25. ta ki bedende ayrılık olmasın; fakat aza ayni derecede birbirini
kayırsınlar.
26. Eğer bir uzuv elem çekerse, bütün aza beraber elem çeker; eğer bir uzuv
şeref bulursa, bütün aza beraber sevinirler.
27. İmdi siz Mesihin bedeni, ve ayrı ayrı azasısınız.
28. Ve Allah kilisede bazıları, önce resuller; ikinci, peygamberler;
üçüncü, muallimler; sonra kudretli işler, sonra şifa mevhibeleri, yardımlar,
idareler, dillerin cinslerini koydu.
29. Hepsi resul mü? hepsi peygamber mi? hepsi muallim mi? hepsi kudretli
işler yapar mı?
30. hepsinin şifa mevhibeleri var mı? hepsi dillerle söylerler mi? hepsi
tercüme ederler mi?
31. Fakat daha iyi mevhibeleri gayretle isteyin. Ve yine size daha âlâ bir
yol göstereyim.